17 Ocak 2012 Salı

Hrant'ın Arkadaşları Utansın...!

Mahkeme kararı verdi: "Hrant Dink davasında terör örgütü yok. "



Yasin Hayal müebbet hapis cezası aldı.

Erhan Tuncel,  Dink davasında beraat etti. Mc Donald's davasında ise 10 yıl ceza aldı. Yattığı süre göz önünde tutularak yakında serbest kalır.

Tetikçi Ogün Samast ise daha "bebe"olduğu için çocuk mahkemesinde yargılanıyor.


Yasin Hayal, polis muhbiri Erhan Tuncel,  Ogün Samast bir araya geliyorlar. Silah ve para buluyorlar. Hazırlık yapıyorlar. Bu hazırlıklar da emniyet istihbaratına, İstanbul emniyetine bildiriliyor. Ama kimse kılını kıpırdatmıyor. Sonuçta Hrant vuruluyor ve 5 yıl süren davada çıka çıka adi bir cinayet  kararı çıkıyor.

Ama Ahmet Şık, Soner Yalçın ve Nedim Şener hiç bir araya gelmiyorlar. Her biri ayrı ayrı konularda kitap yazıyorlar. Sırf bilgisayarlarında (ki bilirkişiler virüs olduğunu açıkladı) "Ahmet, Nedimi çalıştırsın" diye bir word dosyası bulundu diye terör örgütü üyeliğinden tutuklu yargılanıyorlar.



Yani;  Yasin, Erhan, Ogün terörist değil... Ama Ahmet, Nedim ve Soner terörist..

Hrant'ı vuranlar terörist değil ama Hrant'ı kimler vurdu diye kitap yazan Nedim Şener terörist...

Hrant Dink'in vurulacağı istihbaratını alan ve Erhan Tuncel'i ajan olarak kullanan Emniyet İstihbarat Başkanı ve Eski Trabzon Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek tek bir gün bu mahkemeye gelip de ifade vermedi.


Hrant vurulacak diye istihbarat alıp da yine kılını kıpırdatmayan dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile Valisi Muammer Güler ifade vermedi.

Hrat'ın katilleri ile telefon irtibatı tespit edilen kişiler kim diye (TİB kayıtlarına göre) kim diye araştırılmadan.

Dönemin Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in izin vermemesi nedeniyle Yasin Hayal'in yurtdışı telefon görüşmeleri araştırılmadan...

Hrant'ı İstanbul Valiliğinde tehdit eden MİT'çi  mahkemeye çıkarılmadan...

Dava sonuçlandırıldı.
5 yıldır kendilerine Hrant'ın arkadaşları diyenlerin  desteklediği hükümetin her şeye hakim olduğu...

 5 yıldır kendilerine Hrant'ın arkadaşları diyenlerin desteklediği cemaatin herkesin telefonlarını   dinlediği....
5 yıldır kendilerine Hrant'ın arkadaşları diyenlerin desteklediği referandumdan sonra oluşturulmuş HSYK'nın tüm yargıya yön verdiği bir dönemde  çıktı bu karar.


Ortada tek bir kanıt ve bilgi kırıntısı bile yokken Hrant'ı Ergenekon öldürdü diye hedef şaşırtıp gerçek katillerin ekmeğine yağ süren Hrant'ın arkadaşları (!) Etyen Mahçupyan, Ali Bayramoğlu,Mehmet Altan, Ahmet Altan, Oral Çalışlar,Eyüp Can, Nagihan Alçı, Rasim Ozan v.d tipler hala "eyyy hükümet" diyemiyorlar.

Cumhurbaşkanı, başbakan, Genelkurmaybaşkanı, MİT Başkanı, Emniyet...Hepsi tek bir partiye ve hükümete bağlı olduğu halde "kim, ne olduğu belli olmayan" bir derin devlet söylemidir gidiyor...

Genelkurmaybaşkanını bile tutuklatabilen bu hükümet neden bir emniyet istihbarat sorumlusunu mahkeme karşısına çıkaramıyor diye soramıyorlar ...

Hrant'a en büyük darbeyi "arkadaşları"(!)  vurmuştur.

Utansınlar...

2 yorum:

  1. Değerli blog yöneticisi makaleleriniz çok başarılı, sitemiz Burun

    ameliyat estetik
    olarak blogunuzu takip ediyoruz.

    YanıtlaSil
  2. Forumlarda gectigi giib hakikaten akılalmaz bir çifte standartlı osym açıklaması kimi kastediyor belli değil herkesi zan altında bırakıyor devlet ciddiyeti içermeyen garip bir açıklama   
    https://www.drtus.com/forum/viewtopic.php?f=74&t=106788 
    http://stetuskop.com/showthread.php?t=4309&page=20

    ÖSYM BASIN AÇIKLAMASI (16.09.2014)
    Gazetelerde Yer Alan Asılsız İddialar
    Bugün bazı günlük (MİLLİYET, AKİT) gazetelere ilan vererek, 2014-TUS/DUS Sonbahar Dönemi sınavı ile ilgili asılsız iddialarla Sayın Cumhurbaşkanımızı ve Sayın Başbakanımızı yanıltıcı mahiyette açık mektup yazan bir grup isim (Dr. Alp KARATAŞ Uz.Dr. Rıza ERÖKSÜZ Ahmet KANDEMİR Sancar VAROL Fatih KARAASLAN Bünyamin YILDIRIM Mahmut ÇELİKKANAT Uz.Dr.Uğur DEMİRCİ Osman GÜLSEVER Sinan TÜRKMEN Ayşe KARAGÜR Mustafa Kemal ŞAHİN İbrahim YAĞCI Taner ENGİN Emine Doc.dr.AVCI HÜSEYİNOĞLU Seyran KÖKSAL Elif TEKE Ceylin KARA İsmail SANCAK Fatmagül SARI Erhan PARLAK Nilay KUZU Erdal KARACA Pınar SÖNMEZ Ahmet SANCAK Pervin SARACA Adil BOZPINAR Serkan VURAL Sönmez ERDOĞAN Yusuf DEMİR Aysun YILMAZ Lale DEMİRKAYA Sadi KORKMAZ Sedat ÖZKAN Beytullah KISA Emrah KESKİN Burhan Cenap KOÇTAŞ Fatma ÇELİK), ÖSYM'yi ağır suçlamalarla töhmet altında bırakacak ifadeler kullanmışlardır.
    Modernize edilmiş teknolojik altyapısı ile ÖSYM, yapmış olduğu her işlemi saniyesi saniyesine kontrol altına almış ve her saniyenin hesabını verebilecek duruma gelmiştir.
    ÖSYM'nin sınavlarında sorduğu her bir soru farklı zamanlarda çok sayıda akademisyen tarafından titizlikle hazırlanmakta ve denetlenmektedir. Buna rağmen bazı sorular, ortaya çıkan ve çoğu zaman da esasa ilişkin olmayan ancak mutlak adalet bakımından gerekli olduğu düşünüldüğünden, sınav sonrasında adayların verdikleri cevapların analizi ve bilim kurullarının görüş ve tavsiyeleri ile ÖSYM Yönetim Kurulu tarafından iptal edilmektedir. Ancak, sürekli değişerek gelişen ve tıp gibi son derece geniş bir alanda farklı yorum ve bakışlara dayanılarak çoğu zamanda umulmadık biçimde (?) mahkemeler tarafından iptal edilen sorular da olmaktadır.
    İlanda yer alan ve iddiadan ibaret gerçek dışı bazı hususlar incelendiğinde; ÖSYM hiç bir zaman adaylara, iddia edildiği gibi,"soruları ezberle" demez, Veri tabanında değişiklik yaparak herhangi bir kişiye sağlanacak haksız bir kazanç, karşılığında ağır cezaları gerektirmektedir. Bu ve benzeri düzenlemeler 6114 sayılı Kanunda açıkça yer almıştır, ÖSYM hiç bir adaya asla haksız kazanç temin etmez.
    Söz konusu ilan, ticari malzemesi giderek tükenen bir TUS hazırlık dersanesinin (TUSDATA? TUSEM? TUSTİME? E-TUS? TUSWORLD?) organizasyonu olup asla itibar edilmemelidir. Toplam 39 ismin yer aldığı ve bu isimlerden de sadece 13'ünün 2014 yılında TUS/DUS sınavlarına girdiği halde “Tüm adaylar adına” açıklama yapıldığı iddiası tam karşılığı ile gerçek dışı ve gülünçtür. Mezkur(?DAHA ÖNCE ZİKREDİLMEDİ, MEZKUR DEĞİL TUSDATA? DUSDATA? TUSEM? DUSEM? TUSTİME? E-TUS? TUSWORLD?) dershanenin bu saldırılarını yönetmekle görevli olduğu sosyal medya paylaşımlarından anlaşılan, listede ismi bulunan, dershane idarecisi kişinin, bu dershaneye bir şekilde bağlı kişileri organize etmek suretiyle infial ve aynı zamanda reklam amaçlı böylesi bir girişimde bulunduğu açıktır. Kaldı ki, ÖSYM’nin oluşturduğu teknik altyapı sayesinde malum dersane sahibi olarak tanınan diğer bir kişinin (Uz.Dr.Ahmet ERKEK?, Uz.Dr.Sami SELÇUKBİRİCİK?,Sema SELÇUKBİRİİCK, Dr. İdris ŞAHİN? Dr. İlker Ulaş SUNGUR?, Dr.Gökhan ERSOY, Fatih SELÇUKBİRİCİK Ercan ÖZTÜRK? Emrah KABATAŞ? Salih AYDIN? Prof.Dr.Osman ERER?,Hümeyra ÖZKAYA? Tolga BİÇER? Mehmet Ali Gülçelik? Anıl ÇUBUKÇU? Şadin Balsak?, Ahmet Cevdet Çitoğlu?, Murat Erkeçoğlu?) de eski bir tarihte (Tarihlerde) başkasının yerine sınava girdiği tespit edilmiş, ancak başlatılan soruşturma zaman aşımı dolayısıyla akim kalmıştır.
    ÖSYM, sadece hak edene hak ettiğinin verilmesini gerçekleştirmek amacıyla sınav güvenliğinden taviz vermeksizin ölçme kalitesini korumaya yönelik faaliyetlerinden asla vazgeçmeyecek ve Türkiye için olabilecek en güvenilir sınav sistemini sürdürmeye devam edecektir.

    YanıtlaSil