22 Şubat 2014 Cumartesi

Beyler, Ayıp Oluyor Ama..!

Birkaç hafta önce, CHP’li bir aday adayını dinliyordum 
“Bu seçim” dedi, “Türkiye tarihinin en önemli seçimi. Cumhuriyet ve demokrasi oylanacak. Türkiye Cumhuriyeti  var olacak mı? Olacaksa demokratik bir ülke mi yoksa diktatörlük mü olacak? Bu seçimde halk bunun kararını verecek” dedi. 

ADAY YAPILMAYINCA DÜNYASI YIKILDI

Bu “hoş sohbet arkadaş”, aday yapılmayınca kendisini aradım. CHP’den istifa etmeyi düşündüğünü söyledi. Kırgındı. Küskündü. Seçimlerin önemiyle ilgili birkaç hafta önce nutuk atan adam gitmiş, yerine seçim olsa da olmasa da ne fark eder, havasında biri gelmişti. Henüz partisinden istifa etmedi. Ama 30 Mart günü sandık başına gideceğinden, gitse de CHP’ye oy verip vermeyeceğinden emin değilim. 

BEN, BEN, BEN…BEN YOKSAM…

Aday yapılmayınca hemen pes etmeyenler de var. 
Hamdi Sedefçi...Edirne Belediye Başkanı. Dört dönem, yani 20 yıl Edirne’yi yönetti. Bu dönem aday yapılmayınca yarım gün bile  beklemeden DSP’ye geçti. Geçerken de partisi ve lideriyle ilgili öyle şeyler söyledi ki Tayyip Erdoğan,  Kılıçdaroğlu için  söylememiştir. Duyan da Beyefendi’yi Edirne’yi fetheden  Orhan Gazi’nin oğlu Süleyman Paşa sanacak. Kaldı ki Süleyman Paşa bile bu kentte bu kadar uzun kalmamıştır. 

OYUNA GELME OYUNU BÖLME.. 

Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, iki dönemdir Bakırköy’ü yönetiyor. Mehmet Ali Ilıcak ve Cem Uzan gibi “kriminal” adamlarla yakın mesaide bulunmuş bu beyefendi, Baykal’ın tepeden atamasıyla gelip Bakırköy’e oturdu.Geçen seçimde DSP adayına karşı “oyuna  gelme oyunu bölme” afişleriyle Bakırköy’ü donatan Erzen, aday yapılmayınca bir dakika bile tereddüt etmeden DSP’ye geçmek üzere partisinden istifa etti. Geçen seçim astırdığı o afişleri poster yapıp her yıl değiştirdiği makam arabasının camına yapıştırsak utanır mı acaba? 


ADAYLIĞA ENDEKSLİ ONUR

Ve…Klasikleşmiş bir siyasi kişilik daha. Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk.Tekrar aday yapılmayacağını öğrenince “ Bu kadar onurumuzu, haysiyetimizi, ayaklar altına almaya kimin hakkı var” dedi. 
Bak sen!
Senin onurun, şerefin belediye başkan adaylığına mı endeksli Selami Efendi. Partiye vurayım derken kendi kendine hakaret ediyorsun, farkında mısın? 


UTANIN BEYLER, AYIP OLUYOR 

Haziran’da ve yaz boyunca Kadıköy’de Beşiktaş’ta on binlerce insanımız alanlara çıktı. Bakırköy’den yola çıkan binlerce kişi Taksim’e yürüdü. Altı gencimiz  bu ülkeyi diktatöre  teslim etmemek için canını verdi. Cebinde minibüs parası olmayan gençlerimiz yürüyerek Gezi Parkı’na gidip haftalarca mücadele ettiler. 
Niçin? 
Ateş Ünal Erzen üçüncü dönem belediye başkanı olsun diye mi? 
Selami Öztürk’ün seçime endeksli onuru, şerefi için mi? 

Mehmet Ayvalıtaş’ın annesi acıya dayanamayarak yaşamını yitirdi. 
Berkin Elvan’ın annesi 300 gündür Okmeydanı Hastanesi’nin önünde çocuğunun yaşam nöbetini tutuyor? 
Ali İsmail’in annesi acısını bal eyleyerek yumruğunu havaya kaldırıyor. 
Karşılıksız, beklentisiz, çıkarsız bir adanmışlıkla Türkiye’nin diktatörlüğe gidişine dur diyorlar. 

Ya Siz? Hamdi, Ateş, Selami beyler…Ya siz? 
Bu çocuklardan bu annelerden, bu gençlerden hiç mi etkilenmediniz? Hiç mi içinizde bir kıpırdama olmadı. Hiç mi makam odalarınızın penceresinden içeriye biber gazı kokusu girmedi, burnunuzun ucu hiç mi sızlamadı. ? 
Haziran Direnişinde ayaklanan yüz binler CHP belediye başkan adayları,  meclis üyeleri, aday adayları değildi ama büyük oranda CHP seçmeniydi. 
Seçmen diktatöre karşı canı pahasına kendini ortaya koymuşken siz yirmi yıldır size oy veren bu insanlara saygısızlık yapmakta en ufak bir tereddüt göstermiyorsunuz. 

Utanmıyorsunuz. 

Utanmıyorsunuz ama yazık oluyor, günah oluyor, ayıp oluyor beyler…


Bu yazı 21 Şubat 2014'te KARŞI Gazetesi'nde yayınlanmıştır. 

Twitter da takip et: @erdalemre