Daha doğrusu vicdanınızın sesini dinlemek istediğinizde vücudunuzun neresini dinlersiniz? Kalbiniz mi, ciğeriniz mi, karnınız mı, kafanız mı? Tam olarak neresi hafif de olsa sızlar, neresi birazcık karıncalanır?
Şimdi lütfen birkaç dakika işte tam o noktaya elinizi koyun ve bu yazıyı öyle okuyun.
Hikayemiz kısa ve basit. Tek örnek üzerinden anlatacağım ama aslında genel bir durum.
BİLİNMEYEN NUMARADAN MESAJ
Avukat Kemal Kerinçsiz’in cep telefonuna bir gün şöyle bir mesaj geliyor: ““Abi ağzınıza sağlık, o ırkı kırıklara dersini verdin. Gazanız mübarek olsun. Merdan” .Aşırı milliyetçi görüşleriyle bildiğimiz Kerinçsiz, Ergenekon’da hüküm giydi. Sosyalist Gazeteci Merdan Yanardağ da Kerinçsiz’e bu mesajı yazan kişi olduğu ileri sürülerek gözaltına alındı. Kısa bir sorgudan sonra serbest bırakıldı. Beş yıl süren dava sürecinde Kerinçsiz’e mesajın atıldığı telefonun kendisine ait olmadığını kanıtladı. Bu telefonun kime ait olduğunun belirlenmesi için defalarca mahkemeden talepte bulundu. Mahkeme reddetti. Ergenekon ile ilgili yazdığı kitapta faşist, ırkçı dediği için Kerinçsiz’in kendisine hakaret davası açtığını belirtti. Ve ekledi: “Ben annem dışında hiç kimse ile ellerinden öperim diye konuşmam. Gazanız mübarek olsun demem, Benim böyle bir üslubum yok. “
Ancak beş yıl süren dava sürecinin sonunda işte bu kısa mesaja dayanılarak Merdan Yanardağ’a 10 yıl hapis cezası verildi.Yetmedi, Yargıtay sürecini beklemeden yakalama kararı çıkardı adına mahkeme demeye dilimizin varmadığı bu tuhaf “şey”
TEK BİR HIRSIZLIK BULAMADINIZ
Ergenekon, KCK,ODA TV, ÇHD davalarında binlerce kişiyi dinlediler. Tek bir konuşmada bile hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet izine rastlayabildiler mi?Ama , Recep Tayyip’in oğlunun, kızının, damadının, danışmanının, ortağının, bakanlarının, onların çocuklarının konuşmalarının bir dakikalık bölümü yoktur ki içinde para, rüşvet, dolar, villa, arsa, arazi, geçmesin.
Kolundaki 700 bin liralık saatin hesabını veremeyen eski bakan hala milletvekili, siyasetçi olarak ve insan sıfatında ortalıkta dolaşıyor. Polis, yargı teşkilatı neredeyse lağvedildi. Hepi topu iki aydır tutuklu olan iki üç kişi bile hemen salıverildi.
ANLATIN, İKNA EDİN BİZİ
Evet, şimdi tekrar bir kontrol edin…Eliniz nerede?
Hala vicdan diye tespit ettiğiniz o noktadaysa bir dakika daha düşünün..!
Böyle bir hukuk, böyle bir adalet, böyle bir usul nerede görülmüştür.?
Merdan Yanardağ’a, ne Türkiye Cumhuriyeti kanunları, ne Avrupa Birliği esasları, Ne İslam Hukuku, Ne D-8, ne Şanghai İşbirliği Örgütü …Hiçbir esasa göre ceza verilemez.
Verilir, diyen varsa buyursun anlatsın, bizi ikna etsin. Hukuka pek meraklı Taha Akyol anlatsın, cemaatin ekran polislerinden Faruk Mercan anlatsın. Her türlü rezilliği pek bir sakin sakin savunan Abdülkadir Selvi anlatsın. Bavulcu Baransu anlatsın. Gazetecilik adına milleti linç edip sonra da kaçıp giden Ahmet Altan anlatsın…
***
Türkiye’de hukuk, Merdan’a bu utanç duyulası cezayı verdiği gün yerlere düşmüştü. Kalan kırıntılar da önce Muammer Güler’in , Reza Sarraf’ın önüne yatması, sonra da “Adaletin Reza’nın önüne yatmasıyla yerin de dibine geçti.
Elimizde adalet adına, hukuk adına bir gramlık kırıntı bile kalmadı.
Bomboş ellerimiz ama adaletin tekrar ayağa kaldırılması için ellerimiz, elleriniz önemli.
Elleriniz rantçıların cebinde, elleriniz mazlumun yakasında , elleriniz zalimin önünde el pençe, elleriniz milyon dolarları saymada değilse…Gün gelir o elleriniz zalimin yakasına yapışır, mutlaka.
O yüzden siz siz olun ara ara kontrol edin.
Elleriniz nerede..?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder