“Halkımızı sindiren tüm zincirleri, açlık, yoksulluk ve sömürgecilik zincirini kırmadan önce istirahate çekilmeyeceğiz. Ya bu ülke özgür bir ülke olacak, ya da onu özgürleştirmeye çabalarken öleceğiz."-Hugo Chavez-
Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez’in ölümü, sadece kendi ülkesinde ya da Latin Amerika’da değil, İran, Suriye, Kuzey Kore, Çin, Rusya başta olmak üzere bir çok ülkede üzüntüyle karşılandı.
Kuşkusuz başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere İngiltere, İsrail gibi emperyalist ülkelerin yönetimleri ise bu ölüm haberini sevinçle karşılamışlardır.
Peki ya Türkiye..?
Sağ-Muhafazakar siyasetin görüşünü her zamanki sığlığıyla AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik açıkladı. “Büyük bir petrol ülkesi olmasına rağmen Venezuelalılar açlık içinde yaşıyormuş” da, umarız,bu güzel ülke,Küba modelinden yakasını kurtararak demokrasiyle yola devam eder” miş. Hüseyin Çelik, Venezuela’ya demokrasi dileyen bu açıklamasını siyasi patronu başbakanın basını susturma emirleri yağdırdığı bir günde yapıyordu.
Hüseyin Çelik perdeyi açınca, Amerikancı, sağcı, liberal ne kadar isim varsa sosyal medyadan akın ettiler. Chavez diktatörmüş, Chavez popülistmiş. “Başbakan Erdoğan bugün emretsin, yarın Milliyet'i kapatırız, diyen bir patronun gazetesinde yazan Kadri Gürsel diktatör olarak nitelediği Chavez’in arkasından gözyaşı dökenleri cahil olmakla itham ediyordu. Bir zamanlar liberal, sonra ulusalcı takılan ama ODA TV operasyonu yapılınca korkudan kapağı Amerika’ya atan Oray Eğin de atlantik ötesinden nefretini kusmakta gecikmiyordu.
Hüseyin Çelik, Kadri Gürsel, Oray Eğin gillerin sağcı,Amerikancı, liberal,cahilce fikir kusmuklarına sabah sabah daha fazla maruz kalmamak için çektim sosyal medyanın sifonunu çıktım. İşe gelince Venezuela’nun uluslararası yayın yapan TeleSUR kanalının Türkiye muhabiri Lucas Fariyoli’yi aradım. Anne tarafından Arjantin, baba tarafından İspanyol olan Lucas İngiltere’de eğitim görmüş. 3 yıldır da Türkiye’de gazeteciliğin yanısıra Uluslararası İlişkiler alanında yüksek lisans yapıyor.
Chavez’in Latin Amerika, Avrupa ve Türkiye’de nasıl algılandığı üzerine sohbet ederken Bolivarcı Liderin Türkiye’de pek bilinmediğini söyledi. Chavaz’e sempatiyle bakan, seven, destekleyen sol çevrelerin bile bu küresel lideri çok az bildiğini vurguladı.
Son seçimleri yerinde izleyen ve Chavez’in zaferine tanıklık eden Yüksel Kılınç ile İbrahim Aydın’ın, Yön Radyo , Yurt ve Birgün Gazetelerindeki yayınlarını takip ederken de 21’nci yüzyılın bu ilk devrimini yeterince kavramadığımızı hatta ülke olarak ıskaladığımızı fark etmiştim. İşte bu düşüncelerle Venezuela ve Chavez hakkında öğrenmemizi, bilgilenmemizi sağlayacak kaynakları bir kez daha gözden geçirdim.
Özellikle “kitap yayını” alanında sınırlı sayıda kaynağın olduğunu belirterek durumu özetlemeye çalışayım.
İlk sıraya “Hugo Chavez Venezuela Devrimini Anlamak” adıyla Güncel Yayıncılık’tan çıkan Marta Harnecker’in kitabını koyabiliriz. Samir Amin, kitabın önemini şu cümlelerle anlatıyor. Hugo Chávez Frias, bu uzun söyleşiyle kafa karışıklığına ışık tutmayı amaçlıyor. Chavez´in bu devrimci süreçte oynadığı başat rol ve halk içindeki tüm sınıflardan aldığı muazzam destek, bu kitabı daha da önemli hale getiriyor.“
Kaynak olarak başvurabileceğimiz bir başka kitap ise Richard Gott’ın “Hugo Chavez ve Bolivarcı Devrim” adlı kitabı. Yordam Kitap tarafından yayınlanan İngiliz Gazeteci Richard Gott’ın bu titiz araştırması yine aynı özenli çeviriyle okuyucuya sunuluyor.
Eva Golinger’in dünya çapında yankı yapan kitabı “Chavez Şifresi”, ABD’nin, çıkarlarına aykırı bulduğu bir yönetimi devirmek için her türlü antidemokratik yolu denemekten çekinmediğini belgelerle ortaya koyuyor.Günün birinde bu dünyanın düzeni değişirse, sadece bu kitap bile süper güç Sam Amca’nın yoksul Venezuela halkına karşı işlediği suçların iddianamesi olabilir.
Cüneyt Akalın’ın Cumhuriyet Kitapları’ndan çıkan “Bolivar'dan Chavez'e Latin Amerika” adlı kitabı ise Chavez’i ve Venezuela Devrimi’ni daha başka pencereden görmemizi sağlıyor. Chavez sosyalist mi, komünist mi, küçük burjuva devrimcisi mi gibi alışıldık tartışmalar süredursun Cüneyt Akalın bize Chavez’in dayandığı tarihsel kökleri anlatıyor. Ulusalcılık, yurtseverlik milliyetçilik, tartışmalarının yapıldığı günümüz Türkiye’sine de ışık tutacak çarpıcı ayrıntılarla dolu kitap.
Ve…Su gibi akan, elinize aldığınızda roman gibi okuyabileceğiniz başka bir yerli kitap, Gazeteci-yazar Ece Temelkuran’ın 2006 yılında yayınlandığında yankı yapan “Biz Burada Devrim Yapıyoruz Sinyorita” adlı kitabı.Temelkuran Venezuela’da geçirdiği günlerdeki izlenimlerini bizimle paylaşırken Venezuela’nın ara sokaklarına, yoksul insanlarının dünyasına bu yoksul dünyadan bir devrimin doğuşuna doğru sürüklüyor, bizi.
Kitaplarla ilgili son bir not: Nazım Kitaplığı’ndan yayınlanan “Venezüella'da Neler Oluyor? Hugo Chavez ve Bolivarcı Devrim” adlı derleme Chavez’in dünya sol ve devrim hareketi için ne anlam ifade ettiğini merak edenler için iyi bir başlangıç kitabı olabilir.
***
İletişim olanaklarının oldukça fazla olduğu günümüzde sadece kitaplarla yetinemeyiz. İnternet ortamında da gözlem, makale, röportajlardan oluşan oldukça zengin kaynakların bulunduğunu belirtelim. Üç internet sitesini özellikle vurgulamak gerekir. www.sendika.org, www.sol.or.tr ve Latin Amerika Haber Ajansı’nın Türkçe internet sitesi www.plturkce.org
***
Evet Hugo Chavez artık yok. Daha eşit, daha adil daha yaşanılabilir bir dünya kurmak isteyenlere büyük bir miras bıraktı. Bu mirası yoksulların, ezilenlerin, işçilerin, işsizlerin yararına sunabilmek nasıl bir gerçekliğe dayandığını kavramaktan geçer, öncelikle. 21’nci yüzyılın ilk devrimini ve lideri Chavez’i liberallerden,sağcılardan,Amerikancılardan öğrenecek halimiz yok.Yüzümüzü bilinçle, umutla, döneceğimiz Chavez gerçeği gün gibi önümüzde duruyor. Ve unutmamak lazım: “ Gerçekler Devrimcidir”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder